Belki berabere kaldık. Ancak bu kümeden önder olarak çıkarız.
Evet o kadar eminim… Aslında gol averajımız var. Ve son maçımız kümenin en zayıf grubu karşısında.
Yani sorun yok… Üzülmeyelim…Elbette bu maçı kazanabilirdik.
Ama olmadı. 90 dakikanın bir çok kısmında üst seviye oynamamıza karşın Galler duvarını geçemedik. Bence Galler maçı almak için gelmemiş. Beraberlikle play off hesabı yapmış.
Çok kilitlediler oyunu, daima durdurmaya çalıştılar.
İlk yarıda 10. dakikadan sonra kadromuz maçın bütün üstünlüğünü ele geçirdi. Tahminen çok net konum bulamadık fakat daima zorladık. Final paslarında yanlış tercihler ve küçük yanlışlı dokunuşlar ya da saliseyle geç kalmalar yüzünden net duruma giremedik. Bir tek Yunus’un topu vardı onu da kaleci kurtardı.
Ancak şu var. Arda bu kere ulusal maça fizik ve motivasyon olarak düşük gelmiş. Şayet bizim bildiğimiz Arda olsa 2. yarının sonlarına yanlışsız yakaladığı konumu gole rahatlıkla çevirirdi. Yani Ancelotti yalnızca kendi grubuna değil ulusal grubumuza da ziyan veriyor.
Savunmamızda vakit zaman gedikler verdik. Lakin rakibin en değerli durumu birinci yarıdaydı onda da rakip düştü. Allah’tan düştü.
Tabii ki ikinci yarı Hakan’ın çıkması grubumuzu etkiledi. Tahminen İsmail kesicilikte tesirli oyuncu lakin Hakan kadar atak tertibi yapacak bir oyuncu değil. Orkun biraz bu işi yapmaya çalıştı lakin olmadı.Ben penaltıyı niçin Kerem attı onu anlamıyorum.
Doğrusu Orkun’u bekledim. Lakin sanıyorum topu kimseye bırakmadı. Ve atmak için ısrar etti. Bu tip maçlarda kural olmalı… Yani penaltıcılar belirlenmeli. Ben o listede Kerem’in olduğunu düşünmüyorum.
Olsun bu da nazar boncuğu olsun…
Tabii ki maçın en güzeli Yunus’tu. Çok tesirli oldu. Bilhassa sağ kanadı çok yeterli kullandı. Galler defansını çok zorladı. Birinci yarıda Mert Müldür, Arda ve Yunus’un oluşturduğu bermuda şeytan üçgeni rakip için kabus oldu. Fakat sonuç alamadık.
Genel olarak ulusal kadromuzu beğendim. Disiplini asla bırakmadılar. Bu çok kıymetli.
Karadağ bize rakip olamaz.
O yüzden problem yapmayalım keyfimize bakalım.