T24 Politika
Halk TV muharriri Mehmet Tezkan, bugünkü köşesinde, Türkiye’nin giderek akraba ve yakın etraf münasebetlerine dayanan bir idare modeline evrildiğini söyledi. AKP periyodunda liyakatin önemi azalırken, parti devletinin resmî bir yapıya geçtiğini belirtti.
“Hısım akraba devleti de diyebilirsiniz?
Baba, ana, kardeş, amca, yenge, hala, dayı, yiyen, kuzen devleti de diyebilirsiniz?
Siyasal Bilimler literatüründe yeri var mı? AKP sayesinde olacak? Parti devletinin bir üst kademesidir bu… Yahut son aşaması…
İzah edeyim…
Liyakat diye bir şey kalmadığını Mısır’daki sağır sultan bile biliyor. Evvelden AKP vilayet ve ilçe örgütlerinin kelamı geçerdi. Genel Merkez üzerinde etkiliydiler. Genel Merkez yöneticileri onların isteklerini yerine getirirdi…”
“Teşkilatlar, iş ve işçi bulma kurumu üzere işledi”
Tezkan’a nazaran, eski AKP teşkilatları iş ve işçi bulma kurumu üzere işledi ve kelamlı imtihanlar yazılı imtihanlara tercih edildi. Ayrıyeten, valiler ve kaymakamlar parti vilayet ve ilçe liderleri üzere vazifeler üstlendi, ihaleler ve işe alımlar akraba bağları üzerinden yürütüldü.
“Şirkete özel ihaleler, bireye özel ilanlarla işe adam almalar bu dönemin ürünüdür. Parti devleti modeli kök salıyordu lakin iktisat berbata gidiyordu. İş alanları daraldıkça daraldı…
Hal bu türlü olunca, bakanlar, milletvekilleri, belediye liderleri, rektörler, dekanlar, üst seviye bürokratlar, vilayetleri yönetenler tercihlerini akrabalarına kullandılar.
AKP’li belediye başkanı önce hısım akrabam demeye başladı… Bakanlar birinci derece yakınlarına öncelik verdi. Milletvekilleri kardeş, dayı, yiyenlerine iş kapısı açmak için ter döktü.
Kıt kaynak, kıt iş olunca, kart vizit geçerliliğini yitirdi. O kıt kaynaklar o kıt iş imkanları oğul, kardeş amca, yiyen, dayı, yenge, teyze için kullandı…”
“Düzenin son simgesi”
Mehmet Tezkan, devlet nizamında liyakatin yerini akrabalık alakalarının aldığı, örneğin Almanca bilmeyen ve daha evvel aşçılık yapan bir kişinin Düsseldorf konsolosluğuna çalışma ateşesi olarak atanmasının bu yeni nizamın simge örneklerinden biri olduğunu belirtti.
“Akraba-i Taallukat devleti böyle doğdu… Parti devleti yerini aldı…
İyi bir şey değil ama, parti devletinde en azından partide yetişen, partide kendini ispat eden şahıslara devlet takımları açılır. Akraba-ı Taallukat devletinde bu bile yok…”
Yazının tamamını okumak için .
|
“Rumca bilmeseler de Yunanistan’a gönderildiler”; Kayıp bir jenerasyonun kıssası ‘Mübadele’
|
